- Sağlıkla İlgili Merak Ettikleriniz

Post Top Ad

Responsive Ads Here

17 Ekim 2017 Salı

D VİTAMİNİ TAKVİYESİ


Güneşin zararlı ışınlarına maruz kalmadan, hastalıklarla savaşan ve yorgunluğu geçiren D Vitamininden nasıl daha fazla alabileceğini öğrenmen gerek.
Birkaç yıl öncesine kadar kemiklerin yapılanmasını sağlayan kalsiyumun en yakın dostu olarak görülen ve onun kana karışmasına sonra da iskelete işlemesinde yardımda bulunan bu besin ikincil bir öneme sahipti. C Vitaminine söyleyecek bir lafım yok ama yeni araştırmalara göre esas kahraman D Vitamini gibi gözüküyor. Uzmanlar bu besin tarafından düzenlenen 2.600 farklı geni (kabaca insan genomunun altıda birini) çözümlemiş. Yani bedenindeki hemen hemen her şey ona bağlı.
Boston Üniversitesi Tıp Merkezi’nde D Vitamini, deri ve kemik üzerine araştırmaların yapıldığı laboratuarların yöneticisi Michael F. Holick, “Hücre ölümü, çoğalması, insülin üretimi hatta bağışıklık sistemi bundan etkilenir” diyor.
Anlamı: Yeteri kadar D Vitamini almadığında bedenin performansı potansiyelinin çok altına düşer. Fark etmemiş veya durumunu normal olarak kabul etmiş olabilirsin ama büyük ihtimal çoğu insan gibi sen de gerektiği kadarını almıyorsun. Vücudunun işlevlerini en iyi şekilde yerine getirebilmesi için D Vitamini şart. İşte onun hakkında bilmen gerekenler.
D Vitamini nerededir?

Sadece yiyeceklerden D Vitamini ihtiyacını sağlamak zordur. Aşağıdaki besinler bu konuda en iyi olanlar:
Somon 105 gram
Uskumru 105 gram
Ton 90 gram
Portakal suyu 240 gram
Süt 240 gram
Margarin 1 yemek kaşığı
Yumurta 1 tane
Takımın en sevilen oyuncusu
D Vitamini hakkında en çok sevilen şey, birçok sağlık konusuyla ilintili olmasıdır. Geçtiğimiz senelerde yapılan çalışmalarda ortaya çıkarıldığı gibi bu vitaminin eksikliği; depresyon, kalp hastalıkları, hamilelikte sıkıntılar, doğum hasarları, deri ve diğer kanser türleri ve MS hastalığı gibi sorunların en etkili nedenleri arasında yer alıyor.
Yukarıda saydıklarım arasında şikâyet ettiğin hiçbir şey yoksa bile doktorlar daha fazla D Vitamini almanı önerebilir. Holick, “Birçok hastam D Vitamini değerlerini yükselttikten sonra belirgin bir şekilde kendilerini daha iyi hissettiklerini ifade etti” diyor. Harvard School of Public Health de dahil olmak üzere oldukça fazla sayıda uzman, hükümete, yetişkinlerin günlük D Vitamini alımını 200IU’dan en az 1000IU değerine çıkarılması gerektiği konusunda uyarılar yapması gerektiğini tavsiye ediyor.
D konusunda neden yetersiziz?
Archives of International Medicine’da yayımlanmış bir rapora göre Amerikalılar’ın yüzde 77’si gerektiği kadar D Vitamini almıyor.
Peki, D Vitamini vücut tarafından üretilen ender vitaminlerden biri olmasına rağmen bunun nedeni nedir? Güneş ışığı, deride doğal olarak bulunan kolesterol benzeri bir maddeyi D Vitaminine çevirir. Fakat problem şu ki, UV ışınları ve kanser yüzünden artık bu kaynaktan D Vitamini almak faydadan çok zarar haline geldi. Derinin yeteri kadar üretim yapabilmesi için yaz boyunca gün ortası gelen ışınlardan 15 dakika faydalanmak gerekiyor.
Ancak dediğim gibi bu zararlı ve önerilen bir şey değil. Holick bu yöntemin artık hiçbir yardımı olmayacağı düşüncesinde. Mesela Ekim ve Mart ayları arasında istediğin kadar dışarıda dursan da güneş ışığından yeteri kadar D Vitamini alman imkânsız. Koyu tende bulunan melanin, D Vitamini üretimini yüzde 90 azalttığı için siyah tenli insanlarda D Vitaminin oluşması daha zordur.
Birmingham’daki Alabama Üniversitesi Osteoporosis Treatment and Prevention Kliniği’nden Beslenme Bilimi profesörü Beth Kitchin, “Daha da kötüsü bu vitamin yediğimiz yiyeceklerde de pek bulunmuyor” diyor. Sadece bazı tür balıklarda ve takviyeli süt ürünlerinde yeteri kadar D
Vitamini bulunur. Ancak günlük ihtiyacımız olan 1.000IU ve fazlasını sadece bunlardan almak mümkün değil.
Yutması kolay

Vücudundaki D Vitaminini arttırmak için güneş ışığına maruz kalmaktan başka yapabileceğin bir şey daha var. Beslenme uzmanlarına göre dışarıdan hap almak, hiçbir zaman (doğal yollardan) yiyeceklerden vitamin almanın yerini tutamaz. Ancak konu D Vitamini olduğunda iş değişiyor. Omaha, Nebraska’daki Creighton Üniversitesi Osteoporoz Araştırma Merkezi’nden Profesör Asistanı Doktor Laura Armas, “Şu durumda takviye ürünler hem daha ucuz hem de yeteri kadar aldığını anlamanın en güvenilir yoludur” diyor.

Peki D Vitamininde aşırıya kaçmak diye bir şey var mı? Evet, mümkün ama çok rastlanılan bir şey değil. Bu vitamin yağda çözünebilir. Yani suda çözünen C Vitamininde olduğu gibi sürekli seni tuvalete sürüklemez. Eskiden zehirli maddelerin vücutta biriktiğini düşünen uzmanlar konu hakkında endişeliydi. Ancak yapılan araştırmalar sonucu bedenimizin zannedildiğinden çok daha fazlasını barındırabildiği anlaşıldı. Holick “Ancak altı ay boyunca 10.000IU aldığın takdirde problem çıkabilir” diyor. Zaten yeteri kadar almıyor olman daha muhtemel. D Vitamini değerini ortalamaya çıkarman için birkaç yöntem:
İçeriğinde en az 1000IU olan günlük multi-vitaminlerden veya sadece D Vitamini takviyelerinden al. Buna ek olarak günde iki bardak yağsız süt içebilirsin.
Takviyeli yiyecek ve tamamlayıcı haplardan alırken üstünde “D3” yazdığından emin ol. D3 derinin yaptığıyla aynı formatta. Bazı şirketler hâlâ metabolizmadan geçmesi kolay olmayan bitki bazlı D2 kullanıyor.
Kan değerlerini ölçtür. Özellikle ailende kalp hastalığı, kanser ve depresyon varsa baktırmanda fayda var. D Vitamini bedeninde çok düşükse doktorun sana gereken miktarı belirtecektir.

Derleyen: Tuğçe Tekmen
Kaynak: http://www.womenshealth.com.tr/d-vitamini-takviyesi/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Post Bottom Ad

Responsive Ads Here